Giro Günlügü #5: Yagmur, Ter ve Karmasa

Pek merakla beklenen bireysel zamana karşı öncesi ortalığın karışacağını tahmin ediyorduk. Ama bu kadarını... Yok, kimse tahmin edemezdi. Kaçışçılar bir iki kere yakalanır gibi oldu, tekrar kaçtı. Pembe mayonun ve iki büyük favorinin başına önemli işler geldi. Pembe mayo sahibi değişti. Geçen yazının başlığına çarşı karışık yazmıştım, bugün çarşıda yangın çıktı.



Hikayeyi yarım yarım ve anca ortasından itibaren takip edebildiğimden bugünkü günlük notu parça parça, hatta kopuk kopuk olabilir. Öbür taraftan da o kadar garip bir etap oldu ki çok uzun zamandır bisiklet izliyor olmasam da bu kadar büyük bir karmaşa görmemiştim. Şu an ekrana bakıp nereden başlayacağımı düşünüyorum ama bir türlü bir an seçemiyorum. En güzeli bütün yarışçıları parça parça özetlemek...

Günün en çok konuşulan adamı, pek tabii ki, İngiliz Kraliyeti'nin TT uzmanı Sir Wiggins idi. Artık talihsizlik olduğundan şüphe etmeye başladığım biçimde birileriyle çarpışma gibi bir durumunun olduğu söylendi. Daha sonra domestiği Uran'ı kendisini geride bırakmak istediği için duvara doğru ittiği iddia edildi. Uran'ın durumu başka bir yarışçıyla yaşanan bir talihsizlikti. Önceki mesele de ya hiç olmamıştı ya da olduysa bile birkaç gündür üç kişiden birinin kıçını yere çarptığı Giro 2013'te pek önem taşımıyordu. Büyük haber, testere ağzı gibi etabın kaçıncısı olduğunu ne biz ne yarışçıların hatırladığı bir tırmanışta pelotonun gerisinde kalmasıydı.



Önce, bir sürü tırmanıştan birini biraz dinlenmek için seçtiğini düşünsek de arkaya doğru düşmeye devam ederken Uran ve Henao'yu bir kafa hareketiyle yanına çağırması ve geçen sene Froome önde basıp kim bilir neyi kazanmaya doğru giderken gördüğümüz, yardım aranan gözleri gösterdi ki durum vahim. Podyumda güneş gözlüğünü takıp 70'lerin bağımsız sahnesinden fırlamış bir rock yıldızı gibi cakalı cakalı yürümek gibi rahat değildi tabi, yanında iki tane GC iddialısı takımdaş olmadan tırmanmak. Takım arkadaşları her ne kadar Wiggins'i toplamak için geri dönse de kendisi zaman farkını küçültmeye hevesli, yardımcıları da onu toplamaktan memnun gözükmüyordu. Dakikalar sonra gelen yağmurlu inişte yaşadığı düşüşle zaten iyice inmiş olan gardı tamamen düştü. Aklında bitiş çizgisini geçmekten başka bir şey olmadığını herkes görebiliyordu. Yarın telafi etmesi gereken bir buçuk dakikaya yakın bir süreyle çizgiyi geçti. Ama önceki etaplarda kendisinin, bu etapta diğer Skylılar'ın yüz ifadeleri ve iyi taşınamadığını gösteren kazalar zamanla telafi edilemeyecek bazı sorunlara işaret ediyor gibi. Zamana karşı marifetlerini göstersin diye başkalarınca taşınması zaten sorunlara sebep olmuşken hala yardımcılarının gücüne "muhtaç" bir lider görüntüsünde olması kendisi için de Sky için de iyi değil.

Wiggins bu badirelerle uğraşırken bugün ilk hamlesini oynamaktan başka çaresi olmayan rakibi Nibali de etabın bitimine 10 kilometre kala atağını yaptı. Fakat o da iklim şartlarının azizliğiyle gereken momentumu yakalayamadan asfalta yapıştı. Yine de atak zamanlaması gayet doğruydu ve tabir caizse fişek gibiydi atağına başladığı anlarda. Yere yapıştıktan hemen sonra ayağa kalkıp kaldığı yerden devam etmesi ve domestiği Kangert'in kendisinin isteğiyle ondan dakikalar önce ileride yerini almak için gösterdiği çaba, rakibi Wiggins'le arasındaki en önemli farkı ortaya koydu gün içinde.


Günün genel klasman adına en sessiz iki adamı ise Evans ve Hesjedal'dı. İkisi de büyük karmaşanın içinde en az zararı alıp en çok yararı koparmanın peşindeydi ve başarılı da oldular. Evans peşinde en önemli domestiğiyle podyuma iyice yaklaşırken, Hesjedal en önemli rakiplerden birine bir dakika fark yaparken diğerini gözünün önünden kaybetmedi. İkisinin de zamana karşı performansı yarışın kaderi için çok büyük önem taşıyacak. Özellikle saate karşı güneyli ateşinden çok kuzeyli soğukluğunun daha çok işe yaradığı düşünüldüğünde.

Son olarak, günün en net kazananı Benat Intxausti'den bahsederek kapatacağım. Ekibi, takım zamana karşıda çok iyi iş çıkarmıştı. Paolini mayoya hüllecilik yaparken kazadan ve karmaşadan kendini korumasını bilmesi önüne pembe mayo fırsatının gelmesini sağladı. Şimdi önünde iki engel olabilir: Soru işareti sayılabilecek zamana karşı yetenekleri, ki yarın çok ihtiyacı olacak, ve takımda kendisine yardımcı olabileceğinden emin olabileceği bir domestikin eksikliği. Rakiplerinin hepsinin klasman tepelerinde bir yardımcısı varken kendisi tek tabanca. Ne kadar böyle devam edebilir, göreceğiz.

Not: Az daha etabı kazananı Adam Hansen'dan hiç bahsetmeyecektim. Çok büyük mücadele gösterdi ve kendisine harika bir doğum günü hediyesi verdi orijinal ve sempatik adam. Bu tür bir zaferi sonuna kadar hak etmişti çalışkanlığıyla, almasını da bildi. Pek güzel oldu.



Hiç yorum yok

Leave a Reply

Blogroll

Katkıda bulunanlar

About